Geçmeyen Burun Akıntısı, solunum yolları ve sindirim organlarının hücreleri tarafından salgılanan (Mukus) vücudumuzun çoğu yerinde bulunan bir maddedir. Sürekli olarak bu akıntının gerçekleşmesi rinit olarak adlandırılır. Burun akıntısı insanlar tarafından fazla önemsenmese de ilerleyen dönemlerde çok büyük hastalıklara neden olabilir. Bu yüzden tedbir almak yapılacak en doğru davranış olacaktır.
Mukus, tozlara ve bakterilere kurduğu tuzakla onların akciğere girmesini engeller. Burun akıntısı rinoraji veya post-nazal akıntı olarak da adlandırılır. Burun akıntısı soğuk algınlığı, alerji, nezle, mukozada mikropların hasarından kaynaklanan salgı akışı, sinüzit, sıvı alımının az olması, burun eti şişmesi, burun sinüs ameliyatı sonrasında görülebilir. Virüs bir kere burna yerleşirse histamin adında bir kimyasal maddenin salgılanmasına neden olur. Burun akıntısının kronikleşmesi halinde yüz ve baş ağrısı ile burun tıkanıklığı da görülür. Mukusun ince olması durumunda sıvının ince ve yapışkan ya da kalın olmadığından emin olmalıyız. Salgının kalın ve yapışkan olması kulak enfeksiyonları gibi komplikasyonlar için hastayı daha fazla riske sokabilir. Kötü huylu salgıların dışarı atılmasının önemli bir yolu hastanın bol su içmesidir. Burun akıntısında arkadan geriye doğru akan, balgam, boğazda gıcık yapan ve sürekli yutkunma hissi de görülür. Geceleri öksürük krizlerine sebep olur. Akıntının koyu olması basit virüslerden kaynaklı olarak görülür. Renksiz bir şekilde oluşan burun akıntısında ise genellikle alerjiden kaynaklandığı görülür.
Özellikle mevsim geçişlerinde ve ilk bahar aylarında burun akıntısıyla sıkça karşılaşırız. Yetişkinler soğuk algınlığına bağlı olarak geçirdikleri burun akıntısı yıl boyunca 2-4 arasında görülür. Çocuklarda ise bu sayı 7-9 çıkmaktadır.
Burun Akıntısı Nasıl Önlenir, burun akıntılarının giderilmesi için bol sıvı alımı, sigara kullanımının bırakılması ve içilen ortamlardan uzak durulması gerekmektedir. Antihistaminik ilaçlar histaminin oluşmasını engelleyerek şikâyetleri ortadan kaldırabilir. Dekonjestanlar genişlemiş kan damarlarını büzerek burnun açılmasını sağlayabilir. Ancak burun akıntısını önlemek amacıyla kullanılan çeşitli ilaçlar tedavilere tam sonuç vermemekle birlikte sağlığınıza da zarar verebilir ve tahrişe yol açar. Bu sebeple akıntıyı kesmek için bitkisel tedavi her zaman daha iyi sonuç verecektir. Gün içerisinde üç kez bir bardak suya 7-8 damla limon sıkarak uygulanabilen su ve limon kürü zamanla burun akıntısını keser. İki ya da üç gün içerisinde etkisini gösterebilecek ılık suyun içerisine yeterince atılan tuzunda burna çekilmesi burun akıntısının kesilmesine yardımcı olur. Bir diğer bitkisel tedavi yönteminde ise zencefil yaprağını ya da kökünü çiğnerken çıkan suyu yutmamız da bize yardımcı olacaktır. Bol miktarda soğan ve sarımsak tüketmek, çam esansı karışımını burna çekmek, bal ile çörek otunu karıştırarak tüketmek ve sıcak suda demlenmiş hardal otuna zencefil eklediğimizde de bu hastalığı daha sağlıklı ve bitkisel yollarla atlatabiliriz. Bu esnada bol c vitamini de tüketmeliyiz.
